GENEL BİLGİLER

Pencere, yapıları aydınlatmak, havalandırmak, dışarıyı görmek ya da içerdeki ortamı soğuktan, yağmurdan, rüzgârdan koruyan kapanıp açılabilen çerçeveli ve camlı mimari elemandır.

Pencereler, genelde bir çerçeve yardımıyla sabit duruma getirilen cam ya da benzeri saydam veya yarı saydam materyallerle örtülür. İçeri ya da dışarı açılabilen bölmelere kanat denir. Kapalı konumdayken sesi ve hava akışını önlemesi amacıyla kullanılır.

Pencerelerin binalardaki başlıca işlevleri;

Işığı geçirerek aydınlatma imkânı sağlar.

Havalandırma imkânı sağlarlar.

Görüş imkânı sağlarlar.

Cephe görünümlerinde binaya estetiklik katarlar.

Isı izolasyonu sağlarlar.

PVC Poli Vinil Klorür kelimesinin kısaltılmış şeklidir. PVC petrol ya da doğalgazdan türetilen karbon ve endüstriyel tuzdan türetilmiş klor ile yapılan bir termoplastiktir. Çeşitli katkı maddeleri ile harmanlandıktan sonra yüksek sıcaklıklarda şekil verilerek plastik haline getirilir ve kullanılır. Klor içermesi nedeniyle PVC'nin alev alma sıcaklığı yüksektir ve alev aldığında ise kendiliğinden hemen söner.

İlk kez 1920'li yıllarda sentezlenmiş ancak 1930'lu yıllardan sonra kullanılmaya başlanmıştır. İkinci Dünya Savaşı ile kullanımı artmış ve son 20-30 yıllık süreçte ise en yaygın kullanılan polimer türlerinden biri olmuştur.

PVC'nin başlıca kullanım alanları;

İnşaat sektöründe, pencere-kapı profili, panjur, sulama ve pis su boruları, duvar-yer ve çatı kaplama malzemeleri olarak,

çeşitli diğer tüketim eşyalarının üretiminde vb. kısaca hayatımızın hemen her alanında yaygın olarak kullanılmaktadır.

PVC çevreye ve insan sağlığına zarar verir mi?

PVC pencere sistemleri sert plastikten ektruder teknolojisiyle 200°C sıcaklıkta imal edilmektedir. Şeklini alan PVC'nin ortam sıcaklığında karbon bağlarının çözülmesi mümkün değildir. Bu sebeple, doğa plastiği yok edemediği için PVC pencerenin ömrü yapının ömrüyle eşdeğerdir diyebiliriz. Ahşap tüketiminin azalmasını sağlayarak ormanların yok olmasını engellemekte, doğanın korunmasına katkı sağlamaktadır.

PVC pencere profilleri iyi izolasyon nedeniyle ısıtma soğutma giderlerinde tasarruf ettirir, son derece uzun ömürlü olması ve bakım gerektirmemesi nedeniyle oldukça ekonomiktir. Ahşap gibi boya gerektirmez.

Çevrede oluşan hava kirliliğini arttırıcı etkisi olan karbondioksit gibi çeşitli yakıt gazlarının azalmasına yol açarak çevreye katkı sağlar.

PVC, %57 oranında sofra tuzu ve %43 oranında petrol veya doğal gazdan elde edilmektedir. Termoplastik (ısı verilerek yumuşatılıp şekillendirilebilen) bir malzeme olan polivinil klorür, yapı malzemesi ve pencere üretimi aşamasında çok az enerji harcamaktadır.

Eski pencereler ve üretim aşamasında artan parçaların geri dönüşümü sağlanarak yeniden değer kazanmakta ve kullanılabilmektedir.

Amacına uygun olarak üretilen bir PVC profilin temas ya da solunum yoluyla insan sağlığına hiçbir tehdidi yoktur.

Üzerine macun, boya, vernik gibi kimyasallar uygulanan ahşap ile karşılaştırılması, insan sağlığı açısından mümkün değildir.

Günümüzde birçok ev eşyası, oyuncak, su toplama ve dağıtma boruları hatta birçok tıbbi araç gereçlerin bile PVC'den yapıldığını düşünürsek PVC'nin çevreye ve insan sağlığına dost bir malzeme olduğunu görürüz.

PVC kapı ve pencereler koku yapar mı?

Katı halde kullanılan PVC kapı ve pencereler oda sıcaklığında herhangi bir gaz salınımı yapmamaktadır. Yeni bir PVC malzemenin kokması, diğer malzemelerde olduğu gibi üretim esnasında veya taşıma esnasında üzerine nüfuz etmiş koku olabilir. Bu koku kısa sürede geçer. Hava ve suyu sızdırmazlığı konusunda oldukça etkili olması, içerde oluşan pis kokunun içerden hiç çıkmamasına sebep olabilir. Pencerelerin zaman zaman açılarak ortamın havalandırılması faydalı olacaktır.

Havalandırma

Katı halde kullanılan PVC kapı ve pencereler oda sıcaklığında herhangi bir gaz salınımı yapmamaktadır. Yeni bir PVC malzemenin kokması, diğer malzemelerde olduğu gibi üretim esnasında veya taşıma esnasında üzerine nüfuz etmiş koku olabilir. Bu koku kısa sürede geçer. Hava ve suyu sızdırmazlığı konusunda oldukça etkili olması, içerde oluşan pis kokunun içerden hiç çıkmamasına sebep olabilir. Pencerelerin zaman zaman açılarak ortamın havalandırılması faydalı olacaktır.

Havalandırma neden gereklidir?

- Doğru havalandırma, oda içinde sağlıklı, temiz havanın dolaşmasını ve binanın da nemden ve rutubetten hasar görmesini engellemek.

- Odadaki nemi düzenleyerek küf oluşmasını engellemek (Ev içinde yemek pişirmek, çamaşır yıkamak, banyo yapmak, oda içinde çamaşır kurutmak gibi birçok etkinlik sonucu evinizin nem oranı yükselmektedir. Bu etkenler sonucunda evinizdeki nem oranının artması, doğramalarda ve cam yüzeylerinde nem zerrecikleri ve küf oluşmasına neden olmaktadır).

· Kötü kokunun giderilmesi.

· Eviniz için sağlıklı bir oda iklimi oluşmak.

· Binanın neme karşı korumak ve oluşacak küf ve korozyonu engellemek.

· Camların yüzeyinde nem zerrecikleri oluşmasını engellemek.

- Pencere ve kapı yolu ile yapılan havalandırma ev içinde ki havayı değiştirmenin, en kolay ve hızlı yoludur. Vasistas olarak açılan pencere ile yapılan havalandırma.

· Odadaki havayı ancak bir saat gibi bir sürede yenisiyle değiştirebilir.

· Kışın ve ıslak zeminli yerler için önerilmemektedir. Nedeni ise pencere iç kenarlarının aşırı derecede soğuması ve pencere kenarlarında yoğuşma ve küf oluşumu riskinin artmasıdır.

· Temiz hava evin penceresinden uzak alanlara ulaşamaz.

· Pencerenin yakınındaki duvarlar ve yerler yüksek derecede soğur.

Ani havalandırma

- Pencere ve kapı kanatları kısa bir süre için sonuna kadar açılır (5- 10 dakika). Bu, hızlı bir hava giriş ve çıkışını sağlar. Enerji kayıpları asgariye iner.

Karşılıklı açılan pencereler ile yapılan havalandırma (cereyanla havalandırma)

- Odayı havalandırmanın en etkili ve kolay yoludur. Havalandırma esnasında pencere ve kapı kanadını sonuna kadar açınız.

- Karşılıklı açılan pencereler ve kapılar ile oda, 3-5 dakika gibi bir sürede oda içinde ki havanın değişmesine yol açar.

- Kısa sürede yapılmasından dolayı kışın odanın tavanı, tabanı, duvarları ve içerisindeki eşyalar soğumadan tamamlanır. Bu sayede oda fazla ısı kaybetmeden havalandırılmış olur.

- Kapınızı veya pencerenizi açtığınızda camınızın dış yüzeyinin hemen puslandığını görürsünüz. Bu pus tekrar kaybolduğunda kapınızı veya pencerenizi kapatabilirsiniz. Bu durumda kirli hava (nemli hava) tamamen değişmiş olur.

Havalandırma standardı DIN 1946-6

- Binalara ve yaşam alanlarına temiz hava sağlanması günümüzde kullanılan modern ve enerji verimli binalar için gittikçe önem kazanmaktadır.

Havalandırma standartlarının hedefleri

· Asgari hava değişimi ve yenileme oranı gereklerine ilişkin limit ve hesaplama yöntemlerinin tanımlanması.

· Bir havalandırma yönteminin bina için gerekli olup olmadığını belirlemeye yönelik bir havalandırma konsepti tanımlanması.

· Havalandırma konsepti ayrıca havalandırmanın ne şekilde uygulanacağının belirlenmesinde de kullanılacaktır: Binada oturanlar tarafından manuel olarak veya mevcut binada bulunan havalandırma sisteminin yardımıyla havalandırma yapılır.

· Enerji Tasarrufu Yönetmeliği'nin 6. kısmı bütün yeni binalar için DIN 1946-6 uyarınca bir havalandırma konseptinin hazırlanmasını öngörmektedir.

Bulunduğumuz ortamda hava içerisinde her zaman bir miktar su buharı vardır. İç ortamda ısınan ve hareket halindeki hava soğuk yüzeylere geldiğinde, içindeki su buharının bir kısmı yoğuşarak yüzeyde su olarak açığa çıkar ve terleme oluşur. Halk arasında bu olaya rutubet (küflenme) denir.

Oda neminin oda içindeki hava kalitesi üzerinde önemli bir etkisi bulunmaktadır. %40 ila %60'lik bir bağıl nem genel olarak rahat ve sağlıklı bir oda iklimi olarak kabul edilmektedir. Bağıl nem çoklukla aşağıdaki faktörlerin bir fonksiyonudur. Oda içerisinde yapılan günlük aktiviteler ortamın su buharı oranını arttırmaktadır.

İstirahat halindeki insandan nefes yolu ile 30 gram/saat

Orta çalışma halindeki bir insandan nefes yolu ile 70 gram/saat

Çamaşır yıkama 300 gram/saat

Çamaşır kurutma 500 gram/saat

Yemek pişirme 1000 gram/saat

Duş alma 2600 gram/saat

Uyuyan bir insan gecede deri ve nefes yolu ile 1000 gram su buharı üretir.

Hava sıcaklığı azaldıkça taşıyabileceği su miktarı azalmaktadır. Nemli hava soğuduğunda içindeki fazla nemi yoğuşma (terleme) ile atmaktadır.

Bilimsel verilere göre 18, 20 °C arası sıcaklıktaki odaların bağıl nemi;

% 40' den aşağı ise........ Kuru,

% 40-% 60 arası ise.......Normal,

% 60- %75 arası ise.......Nemli,

% 75' den yukarı ise....... lslak olarak kabul edilmektedir.

Terlemenin bazı olumsuz etkileri

· Cam yüzeyindeki yoğuşma görüntüyü kısıtlamaktadır.

· Yapı içindeki insanların sağlığında olumsuz etkiler yaratabilir (alerjik tepkiler, baş dönmesi ve ağrıması, uykusuzluk gibi).

· Yoğuşma duvarlarda küf mantar oluşumuna neden olabilmektedir. Bu durum hoş olmayan lekelere ve kötü kokulara sebep olur.

· Yoğuşma ve küf oluşumu binanın çürümesine neden olabilir.

· Metal eşyalar üzerinde paslanmaya yol açar.

· Kuru gıdaların nemlenerek bozulmasına neden olur.

Terlemeye karşı alınabilecek bazı önlemler

· Çamaşır kurutma işlemini mümkün oldukça ev içinde değil balkon ya da açık mekanlarda yapılmalı.

· Mutfaklarda sürekli ocak üzerinde bir şeylerin pişirilmesinden dolayı buhar mutfakta hiç eksik olmaz. Yemek pişirme esnasında mutlaka aspiratör çalıştırılmalıdır.

· Banyo ve tuvalet gibi suyun daha çok kullanıldığı bölümler sık sık havalandırılmalıdır.

· Mutfak ve banyo kapıları kapalı tutulmalıdır.

· Duvar boyaları odanın hava almasını engellemeyen türden seçilmelidir.

· Odada akvaryum kullanılıyorsa bu da yoğuşmaya neden olmaktadır. Daha fazla havalandırma yapılarak önlem alınması gerekir.

· Soba veya ısıtıcı üzerinde su ısıtılmamalıdır.

· Evde çok miktarda bitki yetiştiriliyorsa oda sık sık havalandırılmalıdır.

Psikometrik grafik

- Havanın belirli bir sıcaklıkta içinde tutabileceği su buharı ağırlıklarını göstermektedir.

Örneğin; kuru termometre ile 0°C ölçülen 1 m³ havanın taşıyabileceği su miktarı 4 gramdır.

- Bir metreküp havadaki nem miktarı hava sıcaklığına bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Ilık hava soğuk havaya göre daha fazla nemlidir. 20°C'lık bir oda sıcaklığında ve %60'lık bir bağıl nemde bir metreküp oda havası 10 g su içermektedir. Oda sıcaklığının 8°C'a düşmesi halinde odadaki hava bu nem miktarının sadece yarısını emebilecektir. Bunun anlamı nemin %50'sinin kaçması ve yoğuşma suyu olarak daha soğuk dış duvarlara doğru tutunmaktadır. Bu da duvarlarda terleme ve küf oluşumuna neden olmaktadır.

Enerji, iş yapabilme gücüdür. Yaşantımızda yer kaplayan en önemli ögelerinden biridir. Yaşam boyunca çeşitli enerji kaynaklarından faydalanırız. Dünyadaki enerji ihtiyacının artmasıyla ve doğal enerji kaynaklarımızın hızla tükeniyor olmasıyla, enerji tasarrufu ve ısı yalıtımı konuları büyük önem kazanmıştır. Enerji tasarrufu, üretimde, konforumuzda ve iş gücümüzde bir azalma olmadan enerjiyi daha verimli kullanmak, yani aynı işi daha az enerji ile yapmak demektir.

Ülkemizde harcanan enerjinin %32'si konutlarda tüketilmektedir. Binalarda harcanan enerjinin %28'i ise pencerelerdeki ısı kayıplarından oluşmaktadır. Bu sebeple pencerelerde enerji verimliliği önemli bir yere sahiptir.

Müstakil bir yapıda ortalama olarak, ısının %16’sı çatıdan, %6’sı tabandan, %18’i duvarlardan, %32’si bacadan ve %28’i ise pencerelerden kaçmaktadır. Pencerelerden kaçan ısının önemli bir miktarı (%8 kadar) infilitrasyon (derzler arasından hava sızması) yolu ile olmaktadır. Çok katlı bloklarda ise, toplam yüzey içerisinde pencerelerin oranı arttığından bina yalıtımında pencerelerin önemi çok daha artmaktadır. Tek camlı bir ahşap doğrama için tipik birçok katlı blokta, ısının %6’sı çatıdan, %30’u duvarlardan, %58’i pencerelerden ve %6’sı döşemeden kaçmaktadır.

Bir pencerenin ısı yalıtımı, pencerenin U değeri (ısı transfer katsayısı) cinsinden sayısal olarak ifade edilir. U Değeri birimi W/m2K dir. U değeri, malzemenin ısıyı nasıl taşıdığını gösterir. Isı transfer katsayısının azalması ısı transferinin zor gerçekleştiğini göstermekte, dolayısıyla daha yalıtkan bir malzeme olduğunu ifade eder.

Binalarda ısı kayıpları, çatıdan, bodrumdan, duvarlardan, ısıtma sisteminden, pencerelerden ve derz aralıklarından kaynaklanır.

Pencereler de ki ısı kaçakları, pencere elemanlarının K değerine (ısı geçirgenlik katsayısı) bağlı olup, PVC profillerde bu değer PVC sistemin odacık ve conta sayısına göre 0,9 W/m2K den başlayarak -1.8 W/m2K değişkenlikler gösterir. DIN 4108 ve TS 2164’e göre, çift camlı bir pencerenin toplam ısı geçirgenlik katsayısı 2.6 kcal/m2hC olarak kabul edilmiştir. Buna karşılık, basit alüminyum doğramalarda bu değer 5.0 kcal/m2hC, ahşap doğramalarda ise 4.5 kcal/m2hC kadardır. PVC Pencereler de ki ısı yalıtım katsayısı ve infilitrasyon miktarındaki bu farklılık %50’lere varan bir tasarruf sağlamaktadır.

Genel olarak Avrupa standartlarında da:

Tek odacıklı profillerin k değeri: 2.0 - 2.4

İki odacıklı profillerin k değeri: 1.7 - 2.0

Üç - dört odacıklı profillerin k değeri: 1.5 - 1.8

Beş - altı - yedi odacıklı profillerin k değerleri: 0,9 - 1.3’dir.

Bir pencerenin toplam ısı geçirgenlik katsayısı, profilin ve camın ısı geçirgenlik katsayılarına bağlıdır. PVC profilin yanında cam ne kadar yalıtkan olur ise sistemin U değer o kadar düşük çıkar. Bir evin pencere takılacak olan boşluklarında PVC profillerin kapladığı yüzey alanı genel ortalama %25-30 m2 civarındadır. Geri kalan alan cam ile kaplandığı için pencerede kullanacak camın özellikleri toplam ısı yalıtımını asıl etkileyen faktördür. Günümüzde 3 camlı ve özellikli camlar ile pencerelerdeki U değeri 0,6 W/m2K değerlerine kadar çekilebilmektedir. Enerjiyi daha verimli kullanmak için Passive House evler yapılmaktadır. Ayrıca Avrupa’da bu tür evlere devlet destek vermekte teşvik etmektedir.

Pencerelerdeki U değeri üçe ayrılmaktadır.

· Uw (W=Pencere) - Pencerenin genel ısı transfer katsayısı

· Ug (g=Camlar) - Camların ısı transfer katsayısı

· Uf (f=Çerçeve) - Çerçevenin ısı transfer katsayısı

Pencere doğramalarında ısı kaybeden yerler;

1. Kasa-duvar arasındaki boşluklar,

2. Kasa-kanat arasındaki boşluklar,

3. Pencere doğrama malzemeleri,

4. Pencere cam yüzeyleri.

Camlarda ısı yalıtım

Pencerenin ısı yalıtımında bir diğer önemli etken kullanılan camın özelliği, kalınlığı ve çift ve üçlü camlarda iki cam arasındaki hava boşluğudur. Ara boşluğunun kuru hava yerine argon gazı ile doldurulması ısı kaybının biraz daha azalmasını sağlar.

Günümüzde yanlış bir değerlendirme olarak sadece soğuk bölgelerde ısı yalıtımının iyi olması beklenir. Halbuki ısı yalıtımı sıcak bölgelerde de bir o kadar önemlidir. Isı yalıtımı iyi olan bir bina klimadan kaynaklı enerji maliyetlerini düşürür.

Tek Cam: Cam, pencereye tek cam halinde uygulandığında kışın bina içinden dışarıya önemli miktarda ısı kaybı oluşturmaktadır. Tek cam ile ısı yalıtımı sağlanamamaktadır.

Çift cam: İki adet camın seçilen aralarında kuru hava barındıracak şekilde ara boşluk ölçüsüyle birbirlerine birleştirilmesinden oluşur. Bu şekilde tek cama göre ısı kaybı yarı yarıya azaltılmış olur.

Üçlü Cam: Üç adet cam, çift ara boşluğu bırakılarak birleştirilmesiyle oluşur. Standart çift camlara oranla ısı yalıtımı daha fazladır.

· Gün ışığı geçirgenlik: Cama gelen ışığın camdan geçen yüzdesidir.

· Gün ışığı yansıtma (dış): Cama gelen ışığın cam tarafından geri yansıtılan yüzdesidir.

· Güneş enerjisi toplam geçirgenlik: Cam üzerine gelen toplam güneş enerjisinin içeriye giren yüzdesidir. Daha düşük güneş enerjisi toplam geçirgenlik değeri, daha iyi güneş kontrolü demektir.

· Gölgeleme katsayısı: Güneş enerjisi toplam geçirgenliğinin 3mm renksiz camla kıyaslanmasıdır. Daha düşük gölgeleme katsayısı, daha iyi güneş kontrolü demektir.

· Isı geçirgenlik katsayısı: Camlarda ısı yalıtımının ölçütüdür. Daha düşük U değeri, daha iyi bir ısı yalıtımı, daha az ısınma masrafı ve daha çok kış rahatlığı demektir.

Passive house (pasif ev) nedir?

Pasif ev enerji verimli, konforlu, ekonomik ve çevre dostu bir bina standardıdır. Pasif evler enerji kaybı ve karbon emisyonu sıfıra yakın, kaliteli havalandırma sayesinde içinde temiz hava barındıran dayanıklı ve güçlü evlerdir. Yani iyi bir tasarımla çok düşük enerjiyle kaliteli hava ve ısı elde etmemize olanak sağlayan yapılardır.

İlk pasif ev 1991 yılında Almanya'da yapılmıştır. Dünya genelinde 50 bin üzerinde pasif ev vardır. Bu konuda en iyi örnekler, Almanya ve Avusturya'da görülebilir.

Bina dizayn edilirken binaya gelen güneş ışıkları, ısı köprüleri, ısı izolasyonu, sağlıklı havalandırma yapma yolları ve içerdeki ısı kaynaklarının verimli kullanılmasına özen gösterilmelidir. Örneğin ısı kaynaklarının gereğinden büyük veya küçük olması ya da uygun yerlerde bulunmaması gereksiz sarfiyata neden olur.

Tüm bunlar yerine getirildiğinde dışarıda ısı -12ºC iken bina içinde ısı kaynağına yakın bölgelerde 21ºC ise duvar ve cam yüzeyi gibi bölgelerde ısının 9ºC olan az yalıtımlı binaların aksine Passive House'ta 17ºC olması beklenir.

İyi bir Passive House'tan beklenen = 15 kWh/m2/yıl ısı ihtiyacına sahip olmasıdır ve burada pencereden U = 0.8 Watt/m2/K gibi bir performans beklenmektedir. Frankfurt'ta yapılan araştırmalara göre yıllık 290kwh/m² enerji harcanan bina gerekli çalışmalar yapıldıktan sonra aynı koşullarda 17kwh/m² enerji harcamaya başlamıştır. İlk Passive House 1991 yılında yapılmış olup, 2009'da Almanya'da 13.000'den fazla Passive House olarak nitelendirilebilecek binanın olduğu tahmin edilmektedir. Hatta Frankfurt'ta tüm kamu ve sosyal binaların bu nitelikte inşa edilmesi zorunluluğu vardır.

Pasif evlerin temel tasarım özellikleri

· Yüksek düzeyde yalıtım.

· Yüksek performanslı ve yalıtımlı pencere ve kapı sistemleri. Güneye bakan üçlü veya ikili camlar aracılığıyla güneş enerjisini toplar, anında ya da daha sonra kullanılmak üzere saklar.

· Bina kabuğu hava sızdırmaz özelliktedir.

· Isı geri kazanımlı havalandırma sistemi mevcuttur.

· Yenilenebilir enerji sistemi entegrasyonu.

Türkiye'de yalıtımsız evlerde harcanan enerji pasif evlere göre 20 kat fazladır. Bu tarz çalışmalara ülkemizde 2000'li yıllarda ağırlık verilmiştir. 1980'li yılları verilerine göre ısı yalıtımı açısından önemli gelişmeler görülmüştür. 14 Haziran 1999 tarihinde resmî gazetede yayınlanan TS 825 Binalarda Isı Yalıtım kuralları Standardı, 14 Haziran 2000 tarihinden itibaren ülkemizde inşa edilecek olan tüm ruhsatlı binalarda mecburi standart olarak uygulanmaktadır. Bu standardın en yeni hali 24 Mayıs 2008 tarihinde TSE Teknik Kurulu'nda kabul edilerek yürürlüğe girmiş ve 26 Ağustos 2008 tarihinde Resmî Gazete‘de tebliğ olarak yayımlanmıştır.

Pasif evlerin avantajları

Isıtma ve soğutmayı az miktarda enerji kullanarak yapabilir. Normal binalara göre %90 oranında enerji tasarrufu sağlar. Pasif evlerde ısıtma ve soğutma için metrekarede harcanan enerji 15kilowatt/saattir. Isıtma, soğutma, aydınlatma, havalandırma, sıcak su, elektrik tüketimini kapsayan birincil enerji ihtiyacı ise 120 kilowatt saattir. Pasif evler, ısı geri kazanımlı havalandırma sistemi ile bina içine sürekli temiz hava sağlayarak bina sakinlerinin konforunu da arttırmıştır. Enerji kullanımının azaldığı oranda, CO2 (karbondioksit) salınımları da azalır.

Katı, sıvı ve gaz ortamlardaki kulağın algılayabildiği basınç değişikliklerine ses, rahatsız edici seslere ise gürültü adı verilir.

İnsan için 50 db üzerindeki sesler gürültü olarak nitelendirilir ve insanı rahatsız etmeye başlar. Ses izolasyonu olarak huzurlu bir iç mekânın sağlanması için titreşimle gürültünün izole edilmesi gerekir.

PLASPEN, üretiminde lideri olduğu ve ısrarla savunduğu poliüretanlı montaj sistemi ile doğramada oluşabilecek titreşimi, poliüretan köpük yastıklarında eriterek titreşimin duvarlara yansımasını engellemiştir. Statik hava depolu geniş odacıklarına ilaveten kasa ve kanat arasında contalarla oluşturulan durgun hava kanalları vasıtasıyla tam bir ses geçirmezliği yani maksimum izolasyon sağlar.

Çift cam uygulamalarında 16 mm'ye varan hava boşluğu, farklı kalınlıklarda ve üçlü cam kullanımında ses yalıtımını maksimuma çıkarmaya olanak verir.

PLASPEN, gürültü kirliliğinin iç mekanlara sızmasına kesinlikle izin vermez.

Ses ve Ses Kaynağı: Sınıflandırılmış Değer(dB)

Silah Patlaması: 150-160

Jet Uçağına: 50m mesafe 140-150

Motor Tecrübe İstasyonu: 100-110

Çok Gürültülü Sokak: 80-90

Yüksek Sesli Müzik: 80

Elektrik Süpürgesi: 60

Konuşma: 50

Evdeki Genel Gürültüler: 35

Sakin Bahçe: 30

Nefes Alma Sesi: 10

Sükûnet: 0-10

Pencerelerin inşaat aşamasında korunması ve temizliği

Pencerelerin inşaat aşamasında ki yerlere taşınması, montajları sırasında zarar görmemesi ve kirlenmesine neden olacak her türlü çalışma esnasında (ör. beton, sıva ve boya işleri gibi) pencerenin tamamı mutlaka maskeleme bandı ile kapatılarak profil yüzeyi korunmalıdır.

İnşaat aşaması devam eden montajlardan sonra oluşan harç ve inşaat malzemelerinden kaynaklanan ve diğer her türlü (beton - sıva - boya vb.) kirlenmeler malzeme yüzeyinde kurmadan ve kazınmadan hemen temizlenmelidir. Aksi takdirde bu maddelerin kurumuş şeklinin temizliği profilin ve cam yüzeyinin özelliğini bozarak matlaşmasına neden olacaktır. Temizleme işlemi ne kadar gecikirse, pencerenin temizlenmesi de o kadar zorlaşmaktadır.

Pencerenin yakınında ısı kaynaklı aletlerle (kaynak makinesi, metal taşlama vs.) çalışmak, pencere çerçevesinde ve camda kalıcı hasarlara sebebiyet verebilir.

İnşaat işleriniz bittikten sonra pencerelerinizin su tahliye kanallarını elektrikli süpürge ile temizledikten sonra su ile yıkayıp, ardından da nemli bir bezle temizleyiniz. Su tahliye deliklerinin tıkanmamış olmasına özen gösteriniz. Bunların, zaman zaman temizlenerek açık tutulması olası su girişlerini tahliyesi için daha iyi sonuçlar almanızı sağlayacaktır.

Eğer binada sıva boya gibi devam eden inşaat işleri varsa, pencere yüzeylerinin zarar görmemesi için koruyucu folyolar inşaat bitene kadar sökülmemelidir. Bu süre 3 aydan uzun olmamalıdır.

Pencere üzerindeki koruyucu folyolar, montaj ve inşaat işleri bitiminden sonra hemen sökülmelidir.

Koruyucu folyoları sökülen pencerelerin yüzeyine yapışıp kalmış olan toz ve kum tanecikleri profil yüzeyinde çizikler oluşmasına neden olabilir. Bunun olmaması için ilk temizliğin bol su ile yapılması gerekmektedir.

Pencere üzerindeki koruma bantlarını uzun süre güneş ışınlarına maruz bırakılmamalıdır.

Uzun süre güneş ışığına maruz kalan koruyucu folyolar, PVC profil üzerine yapışmakta ve pencereden sökülme işlemi zorlaşmaktadır. Bu durumda, saç kurutma makinesi gibi sıcak hava üfleyen bir ısıtıcı yaklaşık 1 dakika koruyucu folyo üzerine 10-15 cm mesafeden tutulmalı ve soğumadan çekilerek çıkartılmalıdır.

Pencerelerin periyodik temizlenmesi

Çevremizde bulunan niteliksiz kömür kullanan konutlar, kimyasal tesisler, fabrikalar, arıtma tesisleri ve kuruluşların bacalarından çıkan çeşitli gazlar, is, duman, toz, buhar vs. hava kirliliğine neden olmaktadır. Oluşan bu hava kirlilikleri pencerelerin dış kısımlarına yapışarak kirlenlere neden olurlar. Bunu yanında kış aylarında dairelerin iç ısıtma sistemleri yetersiz kaldığı noktalarda oluşan nem ve rutubet birleşerek pencerelerin iç yüzeylerine yapışır ve kirlenlere neden olurlar.

Kirlenme, pencerenin hem iç hem de dış yüzeyinde de olabilir. Kirlenme sıklığı ve oranı bölgeden bölgeye, binadan binaya, mekândan mekâna, odadan odaya değişebilir. Çok uzun sürede olabileceği gibi çok kısa sürede de görülebilir ya da hiç olmayabilir.

Bunlar tamamen dış etkenlere bağlıdır. Oluşan bu kirlenmeler kalıcı şekle dönüşmeden temizlenmelidir.

Pencerelerin normal temizliğinde;

-Aşındırıcı temizlik maddeleri (tiner - aseton - benzin - metilen klorit- gaz yağı - motorin vb. solvent türü malzemeler - katı partikül içeren toz veya sıvı deterjanlar - temizlik teli - zımpara - çamaşır suyu - tuz ruhu vb. ) kullanılmamalıdır.

Bu ürünler profil ve cam yüzeyinde çizilmelere ve aşınmalara sebep olmaktadır. Temizlik sabunlu su, aşındırıcı içermeyen mikro partiküllü krem deterjan, sulu bez gibi doğramaya zarar vermeyen malzemeler kullanılarak yapılmalıdır.

-Temizlik işleminde tel fırça, zımpara, jilet, bıçak gibi profil yüzeyinin çizilmesine ve aşınmasına neden olacak malzemeler kesinlikle kullanılmamalıdır.

- Metal aksamlara su veya temizlik maddelerinin temasından kaçınılmalı, teması halinde ise hemen kurulanmalıdır. Su metal aksamların korozyona uğramasına ve doğru çalışmamasına neden olmaktadır.

-Temizleme işleminin geciktirilmesi, temizliğin daha yorucu olmasına ve daha fazla zaman almasına neden olacaktır. Kirlenmenin yoğun olarak görüldüğü durumlarda, yüzey önce mikro partiküllü krem deterjan özellikleri içeren temizleyici ile ovularak daha sonrasında sabunlu su ile silinmelidir.

-Pencerelerin temizlik işlemleri bittikten sonra, oluşabilecek kirlenmelerin azaltılması için, bir beze hafif sıvı deterjan dökülerek çok ince, ıslak bir tabaka bırakacak şekilde pencere yüzeyine uygulanmalıdır. Bu işlemden sonra yüzey kurulanmamalıdır.

-Renkli ve kaplamalı pencerelerin temizliği, sadece sıvı deterjan ve nemlendirilmiş bez ile fazla bastırmadan, yüzeydeki tozu alacak şekilde bir-iki kez silinerek yapılmalıdır.

-Pencerelerin dış etkenlerden alacakları zararı en aza indirgemek için, pencere iç ve dış yüzeyleri ortalama 15 günlük periyotlarla temizlenmelidir.

Camların temizlenmesi

-Cam temizliği en iyi şekilde sıcak su ve temiz bir bez kullanılarak yapılır. Camlar çok kirli olması durumunda suya biraz deterjan da katılabilir.

-Güneşten korunma camları gibi dış yüzeyi özel kaplamalı çift camlar için özel temizleme talimatları geçerlidir. Bu talimatlar cam firmalarının internet sitelerinde bulabilirsiniz.

-Cam kullanımı esnasında kabartıcı, aşındırıcı bakım ve cila malzemelerinin kullanılması sakıncalıdır. Aynı şekilde, yüzeyde kazıma izlerine neden olacak çizici araç ve jilet kullanılması da sakıncalıdır.

Camlarınızla ilgili sorularınızı ve sorunlarınızı, yetkili cam üretici firmanıza iletmenizi öneririz.

Aksesuarların temizlenmesi ve bakımı

-Özellikle banyo ve tuvalet gibi ıslak mekanlarda yer alan kapı ve pencerelerin temizliğinde basınçlı su kullanılmamalıdır. Aksi takdirde açma kapama kolları ve kilit mekanizmaları sudan etkilenerek doğru çalışmasına engel olabilmektedir.

-Aksesuarların düzgün çalışmasını sağlamak, aşınmasını önlemek için yılda en az bir kez yağlanması tavsiye edilir.

-PVC pencere ve kapı aksesuarlarının daha uzun ömürlü ve rahat çalışabilmesi için aksesuar ayarları önemlidir. Bu ayarlar bayilerimizin deneyimli ustaları tarafından yapılması gereklidir. Aksesuar ayarları için bayi ile iletişime geçebilirsiniz.